19,0540$% 0.13
20,5095€% -0.63
1.211,44%-0,66
19.867,30%-0,20
525037฿%-2.23857
Anadolu’da halen Türklerin kadim inancı olan Gök tanrı ve Şamanizimin etkilerini halk arasında görmekteyiz bu bazen bir Türküde bazen bir kilimde duvara asılan Üzerlik otunda batıl dediğimiz inançlarda yada köylerde kadınların kendı aralarında düğünlerde çaldığı teflerin üstündeki çizimlerde karşımıza çıkar bunların bazen farkına varmadan yaşar gideriz ama bizim Afyon, Isparta, Burdur köylerinde karşımıza çıkansa Altaylarda kamların davullarda kullandıkları çizimlerin bire bir aynılarıydı arada binlerce kilometre ve inancımız islamiyet olmasına rağmen bu çizgiler buraya nasıl gelmişti ?
Başta Sibirya ve Ural-Altay halkları olmak üzere dünyanın hemen her yerindeki kandaş (kan birlikteliğine dayanan) toplulukların öbür dünyayla, ruhlarla ilişki kurma ve hastaları iyileştirme gücü taşıdığına inanılan şaman çevresinde odaklaşan inanç sistemi “Şamanizm” olarak tanımlanmaktadır.
Günümüzde kandaş topluluklar ile sınıflı toplumlar arasında Şamanist kültür alışverişi olduğu düşünülmektedir. Kandaş topluluklar Şamanist kültürün temelini oluşturur. Son zamanlarda yapılan çalışmalar, Şamanizm’in doğuşunu paleolitik ya da neolitik çağın başlangıcı olarak kabul etmektedir. Fransa Lascaux Mağarasında bulunan, İÖ 15-13 bin yıldan kaldığı tahmin edilen resimlerde Şamanizm’in en eski motiflerine rastlanmıştır. Arkeolojik kanıtlar Şamanizm’in 20-30 bin yaşında olduğunu bildirmektedir. Genel olarak uygarlık öncesi toplumların inançlar bütünü olarak görülen şamanlık, tarih boyunca çeşitli uygarlıkların etkilerine açık olmuştur. Şamanık yöntemlerle ilgili dikkate değer özelliklerden birisi de değişik yer ve zamanlarda farklı görünümler almasına karşın Avustralya yerlilerinden Kuzey ve Güney Amerika’ya, Sibirya ve Orta Asya’dan Avrupa ve Güney Afrika’ya kadar dünyanın birbirinden ayrı ve uzak bölümlerinde birbirine çok benzer olmasıdır. Şamanizm günümüzde Türkler ve diğer Orta Asya halklarının hayatını değişik oranlarda etkilemeye devam etmekle birlikte halen Orta Asya’da başlı başına bir din olarak geçerliliğini korumaktadır. Tatarların bir kısmı özellikle Hakasya Türklerinin hemen hemen tamamı Şamanist’tir. Rusya, Moğolistan, Tacikistan, Kazakistan gibi ülkelerde de Şamanist topluluklara rastlanmaktadır. Sayıları gittikçe azalmakla birlikte günümüzde yaklaşık 650.000 kadar Şaman olduğu tahmin edilmektedir.
Şaman sözcük anlamı olarak büyücü, rahip demektir. Bu nedenle kimi araştırmacılar Şamanizm’i bir din olarak kabul etmemişlerdir. Ayrıca bir kitabı, kurucusu, belirli bir ibadet tarzı olmadığı için de bu düşüncelerinin desteklendiğini ifade etmişlerdir. Bazı araştırmacılara göre ise tam anlamıyla din sayılmamasına rağmen dine doğru bir gelişme evresi olarak görülmüştür. Kimi araştırmacılar da Gök Tanrı ve Yeraltı Tanrısı ve bunlara bağlı ruhlara dayanan bir din olarak kabul ederler. Şaman törenlerinden alevi semahlarına taşınan ritüeller içindeki sembolik hareketler törenler, danslar, anlatılar, giysi ve takılar ve benzeri ögeler sayılabilir. Şamanî uygulamaların sistematiği ile Alevi-Bektaşi inancın sistematiğinde paralellikler görülmektedir: Şamanlık ile Alevi Bektaşi inancı arasında dinî liderler, törenlerde özel giysilerin giyilmesi, sıra ve mertebe ile oturulması, tören esnasında müzik, şiir ve dansın birlikte bulunması, uygulanılması, çeşitli erkân ve kurallar, kurban tığlanması, dualar bakımından büyük benzerlikler vardır Şaman törenleri genellikle gece yapılır. Alevi – Bektaşi cemleri de gece yapılır. Şamanlık hiyerarşik bir sıra ile devam eder. Şaman öldüğünde yerine onun yardımcılığını yapmış olan erkek torunlardan biri geçer . Semahın felsefesiyle, şaman raksının felsefesi aynı noktada buluşur “Tanrıya ulaşmak”. Şaman ritüellerindeki tema ve motifler tasavvuf, tarikatlar ve özellikle de heterodoks dinî grup ve hareketler aracılığıyla Müslüman Türk dindarlığına ve özellikle de Anadolu’daki Müslüman Türk dini yaşayışına çeşitli şekillerde transfer edilmiştir. Yeseviliğe özgü zikir uygulamalarında da Şamanî vecd halinin izlerine rastlanmaktadır . Tabi ki bu sema ve zikir uygulamalarında etkisi olan tek öge şamanlığa ait değildir. İslamiyet ve diğer inanç sistemleri büyük bir etkileşim içindedir.
Sadece belirli bir eğitimi almak kişiyi şaman yapmaz. Şamanlık doğuştan ve kaçınılmaz bir özelliktir. Aydın Şamanların, ruhlar tarafından seçilmiş olduklarını ve Şamanın seçiminin kişisel iradeye bağlı olmadığını belirtir. Bu seçimin kimi zaman kişide tanımlanan bir takım belirtilere göre yapıldığını ifade etmektedir. Böylece Şaman olacak kişinin, olağanüstü güçlerini önceden gösterdiğine inanılır ve halkın o kişiyi Şaman olarak kabul etmesini sağlar. Örneğin dişi çıkmış olarak veya altıparmaklı doğan bir bebeğin ileride Şaman olması beklenmektedir. Bunların dışında hastalık gibi bir nedenle uzun süre klanından uzak kalan kişi daha sonra ortaya çıkarsa da şaman adayı olarak kabul edilir.
Bununla birlikte genellikle şamanlık soydan gelen bir özelliktir. Özellikle çocukluk çağındaki epilepsi nöbetleri söz konusu olan olağanüstü güç belirtisi olarak kabul edilmektedir. Nöbetlerin artması sonucu kişinin şaman olacağı anlaşılır. Bu durumdaki kişi davulunu alıp çalmaya başlar ve sakinleşip kendine gelir, böylece hastalıktan kurtulur. Şamanlığın özünü oluşturan vecd tekniğinin epilepsi ataklarıyla olan benzerliği bu özdeşleşmenin temelini oluşturur. Şaman olmaktan kaçınan kimsenin sonunda ya delireceğine ya da genç yaşta öleceğine, şamanlığı bırakanlarda ise hastalık olarak epilepsinin yeniden başlayacağına inanılır. Şamanlar genellikle zeki, hayalperest ve şair ruhlu olarak tanımlanırlar. Ayin sırasında vecd içinde kendinden geçip gök ve yeraltı dünyası ile ilgili ilginç olaylar, garip varlıklar anlatır. Şaman ayıldıktan sonra ise hiçbir şey hatırlamaz Bunların dışında kendi isteği veya klanın isteği ile Şaman olanlara da rastlanılmasına karşın bunların etkilerinin zayıf olduğuna inanılır.
İşte bu bilgiler ışığında Anadolu’da halen şamanlık ve şamanzim inancı ve geleneği sürmektedir özelikle el vermek kırık çıkık tedavisi kotu ruhları kovmak otacılık bunlardandır.
Yazımızda fotoğraflarını kullandığımız müzik araştırmacısı Emre Dayıoglu beyin kayıtta aldığı kadınlar gibi Oz’laştırma özelikleride vardır şaman kadınlar köylerde halen geçmişten gelen bu inancı sürdürmekte türküler ve çalgılarla gelecek nesillere bu inancı aktarmaktadır bu geleneii sürdürmenin en büyük kanıtı da teflerine çizdikleri bizim Orta Asya kamlarının kullandığı gibi tamgalarla süslemedisidir bu tamga ve çizimleri tüm Turan cografyasında kayalarda kilimlerde görmekteyiz.
Bu yazıda kaynak olarak https://dergipark.org.tr/ ŞAMANİZM ve ŞAMANLARA GENEL BAKIŞ Mustafa Cumhur İzgi
Fotograf olarak Emre Dayıoğlu arşivinden yararlanılmıştır
BULDAN’A GİRİŞ YAPAN TÜM ARAÇLAR İLAÇLANIYOR
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.